Kayıtlar

Şubat, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Dünyanin aciklayamagi 10 sey

Resim
Dünyanin açiklayamdigi 10 gizemli sey 10 Harçsız Taş Set Peru’nun Cusco Bölgesindeki İnka kalesinin etrafını 360 m boyunca saran 9 metrelik setlerin yapımında teki 300 tonluk kireçtaşı blokları kullanılmış fakat, hiç harç kullanılmamaıştır. 9 Çekicin Sırrı 1936’da Teksas’da bulunan bu çekicin 500 milyon yıllık olduğu tahmin ediliyor. Tahta tokmak ve demir topuzdan oluşan bu ilkel aletin kaya bloğunun içine nasıl yerleştiği ve topuz kısmındaki demirin saflığı bilim adamlarını hayrete düşürüyor. 8 Corcorde’nin Atası M.Ö 200’de yapıldığı tahmin edilen bu nesne, 1898 de Mısırda bir mezarda bulundu. 1972’de bir arkeolog yaptığı incelemeler sonucunda bu nesnenin, mükemmel bir aerodinamiğe sahip uçak modeli olduğunu öne sürdü. 7 UFO’lara İniş Pisti Peru’nun Pampa sahilindeki bu motifler eski çağlardaki bitki ve hayvan şekillerini anlatıyor. Nazca medeniyetinin yaptığı düşünülen bu motifler, uzaylılar için Dünya’ya inişte kullandıkları bir pist olduğu ö

51. Bölge

Resim
Bugüne kadar 51.Bölge olarak isimlendirdikleri bölge hakkında hepimiz bir şeyler duymuşuzdur. Eğer duymayanınız olduysa söyleyelim, 51.Bölge (Area 51) olarak telaffuz edilen bölge Amerika Birleşik Devletleri'nin Nevada çölünde kurulan devasa bir üstür. Ancak bu üssün gizemi kurulduğu tarihten beri halktan ve hatta devletin bazı kademelerinden bile hiç kimsenin buraya giriş yapamamasından kaynaklanıyor. Bu üste olup biten her şeyi ancak 51.Bölge çalışanları ve devletin üst kademelerinde görevli olan kişiler biliyor. 51.Bölge hakkında bugüne kadar çok fazla spekülasyon yapılmıştır. Bunlardan en ünlü olanı ise burada uzaylılara otopsi yapıldığıdır. 1947 yılında yaşanan Roswell UFO kazası sonrasında enkazdan çıkarılan uzaylı yaratığın cesedine otopsi yapıldığı yıllar sonra kanıtlanmış ve Birleşik Devletleri zor duruma sokmuştur. 51.Bölge'de devletin gizli üs kurmasının sebebi ise çok yüksek ihtimalle kullandıkları teknolojiyi başka devletlerin öğrenmesini engellemektir. Roswell

Irkçılık (naziler)

sehit-371 “Irkçılık” denildiğinde insanların aklına ilk gelen hiç şüphesiz Hitler Almanyasıdır. Hitler Almanyasında gelişen katliâmlara dikkat çekilmiş bu nedenle insanlar için ırkçılık “öcü” gibi algılanmıştır. Bugün ise Türk ırkçılığı dendiği zaman insanlar bu fikri benimsemiş Türkçüleri Adolf Hitlere, yapmak istedikleri Türkçü ihtilâli ise Hitler Almanyasında yapılan “kanlı olaylar” zannetmektir. Şimdi kilit kavramları tek tek inceleyelim. Hitler ve Nazi Almanyası Hitler bir “ari ırk” yaratmak istiyordu. Ari ırk yaratmak uğrundaki kanlı vahşetlerini Yahudilere ve bilhassa Çingenelere karşı yöneltmişti. Hitlerin ırkçılığının yalnız bu iki millete karşı yapıldığını görüyoruz. Meselâ Almanlar kendi milletinden olmayan Çek, Lehli, İtalyan gibi fertleri yabancı saymamış hatta kendi ari ırk ülkülerine onları da dahil etmiştir. Türk Irkçılığının Nazizm Zannedilmesi Meselesi İnsanların, Türk ırkçılığını Hitler Almanyasına benzetmesinin birinci âmilleri Türklük düşmanları, bilhassa kom

Truva atı gerçek mi

Troja gerçek mi? Troya mı? Yoksa To-Ro-ja mı? Derken ortaya ciddi bir isim çıktı; Tarihçi Michael Wood, "Troya Savaşını Araştırırken" adlı tv dizisinde ortaya çok farklı bir iddia attı. Evet, Troya´ya bir saldırı yapılmıştı ama herşey çok farklıydı. Bir kere Kral Priam, Helena falan yoktular, çünkü, Hititler´den kalan yazılı tabletlerde kral III. Hattuşil´in Troya Prensi Alaxandus´dan söz ettiğini ve deniz adamları ile savaştıkları belirtiliyordu. Kentin adı Troya değil, ´Villios´du. Alaxandus, Homeros´un efsanesindeki Prens Paris´in gerçek adıdır, yani Alexander. Ve Homeros´un Troya´ya verdiği isim; İlion yani Hitit kenti Villios benzerliği hemen dikkat çekiyor. Wood, tabletlerde ünlü Kadeş Savaşı´nda Firavun Ramses´e karşı Hitit ordusunda Prens Alaxandus´un da savaştığı yazılı olduğunu ve sonra Asurlular´ın baskısından bunalan Hitit Kralı´nın Prensi Yunanlılar´a yardım istemek için yolladığını da ekliyor. Öyleyse, Hitit Prensi Alaxandus, gerçekten Mısırlılar´a

Dünyanin en güzel mumyasi lolan mumyasi

Dünyanın En Güzel Mumyası diyebileceğimiz Lolan Mumyası 3,800 yaşında. Buna rağmen yarı açık gözlerindeki uzun kirpikleri düzgün biçimde korunmuş ve çok iyi durumdaki uzun saçları omuzlarına düşüyor. Bu mumya Çin’in kurak Doğu Türkistan eyaletindeki Tarım Havzası’nda bulunan onlarca mumyadan sadece biri. Mumyanın özelliği, bulunduğu bölgede Çinlilerden çok önce yaşamış olması ve görünümüyle Kafkasyalı insanlara benzerlik göstermesi. Bu iki unsur, Çin’in bulunduğu topraklardaki ilk yerleşimcilerin Çin’li olmadıkları teorisini ortaya atıyor. Lolan güzeli 3800 yaşındadır, üzerinde ameliyat izi vardır Lolan güzeli 3800 yaşındadır, üzerinde ameliyat izi vardır Çin’in kurak Sincan Eyaletinde ki Tarim Havzasında bulunan bu güzel mumya, Avrupalı mı, Türk mü diye tartışılırken, asırlardır bu topraklarda yaşayan Çinlileri de bu söylentiler kızdırıyor. Üstelik Lolan Güzelinin yakınında bulunan birçok mumya da yine tıpkı onun gibi özellikler taşıyor. Bir çok arkeolog mumyanın Avrupa kökenli old

Rüyalar hakkinda ilginç bilgiler

Rüyaların %90ını unuturuz Gördüğümüz rüyaların sadece çok az bir kısmını hatırlarız. Oysa bize ne kadar uzunmuş gibi gelir… Gözleri görmeyenler de rüya görebilir İlginç de gelse gerçektir. Gözleri hiç görmemiş kimseler tamamen sembolik şeyler görür… Herkes rüya görür Görmediğini zannedenler büyük yanılgı içindedir! Sadece hatırlamazlar… Rüyamıza giren bir yüzü, mutlaka bir yerde görmüşüzdür Tanımadığımızı sansak da, belki yolda yürürken farkında olmadan yanımızdan geçmiş biridir! Bazen siyah beyaz rüyalar görürüz Eskiden daha sık rastlanan bir durum olsa da, bu da ilginç bir bilimsel gerçek. Gördüğümüz her şeyin sembolik bir anlamı vardır Bize anlamsız da gelse mutlaka bir anlamı vardır. Rüyalar duygu durumlarını yansıtır Keyfimiz yerindeyse iyi, değilse kötü rüyalar görmemiz çok olasıdır. Gecede 4 ila 7 rüya görürüz Kişiden kişiye değişmekle birlikte birden fazla görürüz. Oysa biz çoğunlukla tek rüya hatırlarız. Hayvanlar da rüya görür İnanmıyorsanız uyurken onları izleyin…

Süleymaniye cami sifresi

Akıllara durgunluk verecek gizemli bir yolculuğa çıkmaya hazır mısınız? Süleymaniye Camii, Kanuni Sultan Süleyman tarafından imparatorluğun gücünü ve görkemini göstermek adına inşa ettirildi. Bu görev, tarihin en büyük ustası Mimarbaşı Sinan'a verildi. Camii ve külliyesi 7 senede bitirildi. Ancak 7 yıllık bu uzun süre Kanuni'nin canını sıkmıştı. Sinan'ın yapıyı neden bir türlü açmadığını anlamamıştı. O sırada her taraftan da dedikodular yağmaya başladı Sultan'a. Kanuni durumu kendi gözleriyle görmek için bir ikindi vakti Süleymaniye'ye gitti. Muhteşem yapının içine girdiğinde Sinan tam da söylendiği gibi caminin ortasında oturmuş nargilesini tüttürmekteydi. Sultan gözlerine inanamadı. Tok sesiyle ve bütün haşmetiyle '' Bu ne iştir Mimarbaşı '' diye haykırdı. Oysa Mimar Sinan'ın içtiği nargilede tömbeki yoktu. İçtiği sadece suydu. Usta mimar, nargilenin fokurtularını dinleyerek caminin akustiğini ölçmeye çalışıyordu. Mihraptaki imamın sesini, ayn